8 Ekim 1978 günü Ankara’nın Bahçelievler mahallesinde Türkiye İşçi Partisi üyesi Latif Can, Efraim Ezgin, Hürcan Gürses, Osman Nuri Uzunlar, Serdar Alten, Faruk Ersan ve Salih Gevence; aralarında Abdullah Çatlı ve Haluk Kırcı gibi isimlerin de bulunduğu faşistler tarafından katledildi. Bahçelievler Katliamı’nın üzerinden 43 yıl geçti, ama katliamın hesabı sorulamadı. Katillerin çoğu korundu, kollandı ve aflarla serbest kaldılar.
KATİLLER ARAMIZDA
Bahçelievler Katliamı ile ilgili yargılamalar, 1986 yılında tamamlandı. Ankara 1 no’lu Sıkıyönetim Mahkemesi kararıyla Haluk Kırcı ve Ahmet Ercüment Gedikli yedişer kez ölüm cezasına çarptırıldı. Susurluk kazasından sonra Bahçelievler katliamı ile ilgili dava yeniden açıldı. Kazada ölen Abdullah Çatlı’nın davası düşürüldü. 10 Ocak 1999’da Bünyamin Adanalı, yanlışlıkla serbest bırakıldığı için aranan Haluk Kırcı ile birlikte yakalandı. 1 Kasım 1999’da Ankara 3. Ağır Ceza Mahkemesi Adanalı ve Osmanağaoğlu’nu 7’şer kez idam cezasına çarptırdı. Haluk Kırcı, katliamla ilgili yedi kez idama mahkum edilmişti. 1996’da yakalandığı gün emniyetten kaçtı. 1999’da yeniden yakalandı. 18 Mart 2004 tarihinde tahliye edildi. Ekim 2004’te Ukrayna’da yakalandı. 27 Mayıs 2010’da tekrar tahliye edildi. 8 Şubat 2011 tarihinde tekrar tutuklandı ve 4 Şubat 2015 tarihinde yeniden tahliye oldu.
“KATLİAM DEĞİL İNTİKAMDI”
Katliamın en öne çıkan ismi Haluk Kırcı’nın geçtiğimiz aylarda bir televizyon kanalında, olayın ‘katliam’ olmadığını, ‘ülkücülerin intikamı’ olduğunu söylemişti. Kırcı, “Katliamı neden gerçekleştirdiniz?” sorusuna şu yanıtı vermişti:
“Katliam katliam denilip geçiliyor. Sanki başka katliam olmadı Türkiye’de. Hep Bahçelievler ön plana çıkarıldı. İstanbul’da 1 Mayıs Mahallesi’nde 5 işçi ülkücü diye öldürüldü. Adana’da 5 tane ülkücü öğretmen öldürüldü. Bahçelievler katliam değildir. Biz öldürülen iki arkadaşımızın intikamı için oraya gittik.”
HABER MERKEZİ